Skolyoz hastalarının yapmaması ya da kaçınması gereken bazı durumları sıralamak istersek sanırım ilk olarak söyleyeceğimiz şey eğriliklerini arttıracak egzersizlerden uzak durmaları olmalıdır. Omurgaya aşırı yük bindiren ve dengesiz kas gelişimine neden olan egzersizlerden kaçınılmalıdır. Özellikle tek taraflı ağırlık çalışmaları risklidir.
Ayrıca, simetrik olsa da omurgaya fazla baskı uygulayacak şekilde ağırlık kaldırmak skolyozun kötüleşmesine neden olabilir. Sadece günlük hayatlarında ya da aktif yaşantılarında dikkat etmeleri yeterli olmayacaktır, ayrıca dengesiz/kalitesiz yatak ve sandalye kullanımından kaçınmalıdırlar.
Skolyoz Nedir?
Skolyoz, omurganın yana doğru eğrildiği ve omurların kendi etrafında 3 boyutlu olarak dönüp şekil bozukluğuna neden olduğu bir omurga rahatsızlığıdır.
Genellikle S veya C şeklinde bir eğrilik olarak görülür. Skolyoz her yaşta ortaya çıkabilir, ancak çoğunlukla büyümenin hızlı olduğu çocukluk ve ergenlik döneminde fark edilir.
Skolyozun bazı yaygın belirtileri şunlardır:
Omuzların veya kalçaların asimetrik olması
Bir kürek kemiğinin diğerinden daha belirgin olması
Bel kıvrımının bir tarafının daha yüksek veya çıkıntılı görünmesi
Omurganın yana doğru eğrilmiş görünmesi
Skolyozun nedenleri genellikle bilinmemekle birlikte, bazı durumlarda doğuştan gelen omurga anomalileri, nöromüsküler koşullar, genetik faktörler veya omurga travmaları gibi belirli nedenlere bağlanabilir.
Tedavi yöntemleri skolyozun şiddetine, eğriliğin yerine ve hastanın yaşına bağlı olarak değişir.
Hafif vakalarda genellikle gözlem ve düzenli kontroller yeterli olabilirken, orta ve şiddetli vakalarda fizik tedavi, korse kullanımı veya cerrahi müdahale gerekebilir. Tedavi sürecinde doktorun önerilerine uyulması ve düzenli takip önemlidir.
Skolyoz Çeşitleri Nelerdir?
Skolyoz, eğriliğin nedeni, yaşı ve diğer faktörlere göre farklı kategorilere ayrılır. İşte başlıca skolyoz çeşitleri:
İdiopatik Skolyoz:
İdiopatik skolyoz, nedeni bilinmeyen skolyoz türüdür ve en yaygın formudur. Yaşa bağlı olarak üç alt gruba ayrılır:
İnfantil İdiopatik Skolyoz (0-3 yaş)
Juvenil İdiopatik Skolyoz (4-10 yaş)
Adölesan İdiopatik Skolyoz (10 yaş ve üzeri)
Konjenital Skolyoz:
Doğuştan gelen omurga anomalilerinden kaynaklanır.
Omurların doğum öncesi gelişiminde meydana gelen hatalar sonucu ortaya çıkar.
Genellikle omurganın bir veya daha fazla omurunun anormal gelişmesiyle ilişkilidir.
Nöromüsküler Skolyoz:
Kas ve sinir hastalıklarına bağlı olarak gelişir. Serebral palsi, kas distrofisi, spina bifida ve diğer nöromüsküler hastalıklar bu tür skolyoza neden olabilir.
Bu hastalıklarda kasların zayıf olması veya kontrol edilememesi omurganın eğrilmesine yol açar.
Dejeneratif Skolyoz (Yetişkin Skolyozu):
Yaşlanma ile birlikte omurgada meydana gelen dejeneratif değişiklikler sonucu gelişir.
Omurga disklerinin ve eklemlerinin bozulması sonucu ortaya çıkar.
Genellikle yaşlı bireylerde görülür.
Fonksiyonel (Geçici) Skolyoz:
Omurga dışındaki nedenlerden dolayı omurganın geçici olarak eğrilmesi durumudur.
Örneğin, bacak uzunluk farkı, kas spazmları veya inflamasyonlar fonksiyonel skolyoza neden olabilir.
Temel neden tedavi edildiğinde omurga normal durumuna döner.
Her skolyoz türü farklı nedenlere, belirtilere ve tedavi yaklaşımlarına sahip olabilir. Teşhis ve tedavi için mutlaka bir uzmana danışılması gerekmektedir.
Ayrıca skolyoz tedavisinde erken teşhisin önemi hakkındaki makalemize göz atmanızı öneriyoruz.
SCHROTH Metodu ile Skolyoz Tedavisi
Schroth Metodu, skolyozun tedavisinde kullanılan, omurgayı üç boyutlu olarak ele alan özel bir fizyoterapi yöntemidir. Omurların sağa veya sola kıvrılması ve aynı zamanda kendi ekseni etrafında dönmesi durumunda, bu metodun amacı omurgayı mümkün olduğunca doğal hizasına geri getirmektir. Bu yöntem, skolyozun ilerlemesini durdurmayı ve hastaların yaşam kalitesini artırmayı hedefler.
Schroth Metodu, kişiye özel egzersiz programları ile tarafımızca uygulanmaktadır. Bu egzersizler, omurga eğriliğini düzeltmek ve vücudun dengesini yeniden sağlamak için çok etkili bir tedavi yöntemidir.
Hastalar, doğru nefes alma tekniklerini öğrenir ve omurganın yanlış hizalanmasını düzeltecek şekilde hareket etmeyi öğrenirler. Bu tedavi sürecinde, hastalar omurgalarını destekleyecek ve eğriliğin ilerlemesini engelleyecek kasları güçlendirmeye odaklanırlar.
Schroth Metodu, ameliyatsız bir skolyoz tedavi yöntemidir. Özellikle erken teşhis edilen skolyoz vakalarında oldukça etkilidir. Bu yöntem, skolyozun ilerlemesini yavaşlatabilir ve omurga üzerinde kontrol sağlanmasına yardımcı olmayı sağlar.
Ancak, tedavi sürecinin başarılı olması için hastaların bu egzersizleri düzenli ve disiplinli bir şekilde yapmaları gerekmektedir. Scroth metodu kimler için uygundur hakkında bilgi almak için diğer makalemizi okuyabilirsiniz.
Skolyoz Hastaları Nasıl Oturmalı?
Skolyoz hastaları, omurga sağlığını korumak ve ağrıyı azaltmak için doğru oturma pozisyonuna dikkat etmelidirler. Öncelikle, ergonomik ve sırtı destekleyen bir sandalye tercih edilmelidir.
Sandalyenin bel desteği, omurganın doğal eğriliğini koruyacak şekilde ayarlanmalıdır. Ayakların düz bir şekilde yere basması önemlidir; eğer ayaklar yere değmiyorsa bir ayak desteği kullanılabilir.
Otururken dik durmak, kalçaları sandalyenin arka kısmına dayamak ve omuzları geriye doğru çekip gevşetmek gerekir. Uzun süre aynı pozisyonda oturmaktan kaçınılmalıdır. Ayrıca her 30 dakikada bir ayağa kalkıp biraz yürümek veya gerinmek faydalıdır.
Omurgayı zorlamamak için eğilmek veya bir tarafa yaslanmaktan kaçınılmalı ve her iki kalçanın da eşit şekilde desteklenmesi sağlanmalıdır. Çalışma ortamında ayarlanabilir mobilyalar kullanılmalı, bilgisayar ekranı göz hizasında olmalıdır. Ayrıca, belin arkasına küçük bir yastık veya rulo havlu koyarak ek destek sağlanabilir.
Aşırı yumuşak, desteklemeyen veya çok alçak sandalyelerden ve dengesiz oturma yüzeylerinden kaçınılmalıdır. Skolyozlu bireylerin rahat bir oturma pozisyonu bulmaları zaman alabilir, bu nedenle ergonomik düzenlemeler ve uygun oturma teknikleri ağrıyı azaltmaya ve omurga sağlığını korumaya yardımcı olabilir.
Kişiye özel öneriler ve egzersizler için bir fizyoterapist veya uzman doktora danışmak faydalı olacaktır.
Skolyoz Hastaları Nasıl Yatmalı?
Skolyoz hastalarının yatış pozisyonları omurga sağlığı ve uyku kalitesi açısından büyük önem taşır. İşte skolyoz hastalarının dikkat etmesi gereken yatış önerileri:
Skolyoz hastaları, omurga sağlığını korumak ve ağrıyı azaltmak için doğru yatış pozisyonlarına dikkat etmelidirler. Öncelikle, yatak seçimi çok önemlidir. Orta sertlikte, vücudu düzgün bir şekilde destekleyen bir yatak tercih edilmelidir. Çok yumuşak yataklar omurganın doğru hizalanmasını engelleyebilir. Yan yatmak, skolyoz hastaları için genellikle en uygun pozisyondur.
Yan yatarken dizlerin arasına bir yastık koymak, omurganın doğal hizalamasını korumaya yardımcı olabilmektedir. Ayrıca, baş ve boyun için uygun destek sağlayan bir yastık kullanmak da önemlidir. Yastığın çok yüksek veya çok alçak olmaması, omurganın nötr pozisyonda kalmasına yardımcı olur.
Sırt üstü yatmak da skolyoz hastaları için uygun bir pozisyon olabilir. Bu pozisyonda, dizlerin altına bir yastık koymak bel üzerindeki baskıyı azaltır. Ve omurganın doğal eğrisini korur. Karın üstü yatmaktan kaçınılmalıdır, çünkü bu pozisyon omurga üzerinde aşırı stres oluşturabilir ve ağrıyı artırabilir.
Ayrıca, yataktan kalkarken ve yatarken dikkatli olunmalıdır; önce yan dönüp, sonra kolların yardımıyla yavaşça doğrulmak omurgayı korur.
Skolyozlu bireylerin rahat bir yatış pozisyonu bulmaları zaman alabilir, bu nedenle kişiye özel öneriler ve uygun yatış teknikleri için bir fizyoterapist veya uzman doktora danışmak faydalı olacaktır.
Eğer bu konuda bizlere danışmak isterseniz iletişim kanallarımızdan aklınıza takılan diğer soru işaretlerinizi sorabilirsiniz.
Skolyoz Hastaları Nasıl Beslenmeli?
Skolyoz hastalarının dengeli bir diyet uygulamaları çok önemlidir. Bu, vücudun gerekli besinleri alarak omurganın sağlıklı kalmasını sağlar.
Protein, kasların ve kemiklerin güçlenmesine yardımcı olurken, kalsiyum ve D vitamini, kemik yoğunluğunu artırır.
Bu nedenle süt ürünleri, yeşil yapraklı sebzeler ve yağlı balıklar gibi kalsiyum açısından zengin yiyecekler tüketilmelidir.
Ayrıca Skolyozlu bireylerin, şeker ve işlenmiş gıdalardan kaçınması önemlidir. Bu tür yiyecekler, vücutta iltihaplanmayı artırarak skolyozun kötüleşmesine neden olabilmektedir.
Ancak yine de Skolyoz hastalarının bu konuda uzman bir diyetisyene danışmalarını tavsiye ediyoruz.
Skolyoz Hastaları Nelere Dikkat Etmeli?
Skolyoz hastaları, omurga sağlığını korumak ve skolyozun ilerlemesini önlemek için günlük yaşamda dikkat etmeleri gereken birçok faktör bulunmaktadır. En başta bir uzmana danışıp doğru bir eğrilik tanısı konulmalı ve kişi bununla birlikte iyi bir duruş alışkanlığı geliştirmelidir.
Skolyoz hastası gece yatarken de, iyi bir duruş alışkanlığı geliştirmesi skolyozun ilerlemesini önler. Otururken ve ayakta dururken dik durmak, omuzları geride tutmak ve başı düz tutmak
önemlidir.
Ergonomik sandalyeler ve ayarlanabilir çalışma masaları kullanmak da duruşu iyileştirebilir.
Skolyoz Hastaları Hamile Kalabilir Mi?
Evet, skolyoz hastaları hamile kalabilmektedir. Ancak hamilelik süreci, skolyozun derecesine ve hastanın genel sağlık durumuna bağlı olarak bazı özel dikkat ve önlemler gerektirir.
Skolyoz İçin Egzersiz
Yoga ve klinik pilates gibi egzersizler, omurga çevresindeki kasları güçlendirmeye yardımcı olur. Bu sayede omurga üzerindeki baskı azalır ve skolyozun ilerlemesi yavaşlar. Ancak, ağır kaldırma veya yüksek etkili sporlar gibi omurgaya aşırı yük bindiren egzersizlerden kaçınılmalıdır.
Ancak yine de unutmayınız ki Skolyoz egzersizleri kesinlikle genel olarak kişilere önerilemez kesinlikle kişiye özel bir uzman tarafından tasarlanmalıdır. Bunun için hastaların kesinlikle bir uzmana danışmalarını tavsiye ediyoruz.
Skolyoz İçin Hangi Doktora Gidilir?
Skolyoz tanısı ve tedavisi için başvurulması gereken doktorlar şunlardır:
Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı: Skolyozun tanısı, tedavisi ve takibi konusunda uzmanlaşmış hekimlerdir. Omurga sağlığıyla ilgili cerrahi ve cerrahi olmayan tedavi seçeneklerini değerlendirebilirler.
Fiziksel Tıp ve Rehabilitasyon Uzmanı: Skolyozun neden olduğu ağrı ve hareket kısıtlılıklarının yönetimi konusunda yardımcı olabilirler. Fizik tedavi, egzersiz programları ve diğer rehabilitasyon yöntemleri konusunda uzmandırlar.
Nöroloji Uzmanı: Nöromüsküler skolyoz durumlarında nörolojik değerlendirme ve tedavi gerektirebilir. Kas ve sinir fonksiyonlarını değerlendirebilirler.
Pediatrik Ortopedi Uzmanı: Çocuklarda ve ergenlerde görülen skolyoz vakaları için özel eğitim almış ortopedi uzmanlarıdır. Çocukların büyüme süreçlerini ve omurga gelişimlerini takip edebilirler.
Ayrıca Skolyoz tanısı konulduktan sonra, uygun tedavi planının belirlenmesi için bu uzmanlardan biri veya birkaçı ile görüşmek önemlidir. Tedavi süreci, skolyozun şiddetine, hastanın yaşına ve genel sağlık durumuna bağlı olarak değişiklik gösterebilmektedir.
Skolyoz Hastalarının Yapmaması Gerekenler
Skolyoz hastalarının yapmaması gerekenleri sıralamamız gerekirse, ilk sıraya yanlış duruşlardan kaçınmalarını söyleyebiliriz. Sonrasında, ağır yük kaldırmamalılar, yüksek riskli fiziksel aktivitelerden uzak durmalılar.
Beden sağlığı ayakta başladığı için yanlış ayakkabı seçimine dikkat edilmelidir. Ayrıca, hastanın kendine özel olarak tasarlanmış korsesini doğru şekilde kullanmalı ve kendi için özel olarak geliştirilmiş egzersizlerini doğru şekilde yapmalıdır.
Skolyoz Hastalarının Yapmaması Gerekenler:
Ağır kaldırmaktan kaçının. Omurgaya fazla baskı yapmak, skolyozu kötüleştirir.
Uzun süre oturmayın veya ayakta durmayın. Bu, omurgayı zorlar ve ağrıyı arttırır.
Düz olmayan zeminlerde yürümekten kaçının. Bu, omurganın dengesiz bir şekilde çalışmasına neden olabilmektedir.
Sırt çantası veya çanta taşırken ağırlığı dengelemeye dikkat edin. Tek omuza yük bindirmek, skolyozun ilerlemesine katkıda bulunmaktadır.
Yüksek etkili egzersizler veya sporlar yapmayın. Bu tür aktiviteler, omurgaya zarar verir ve skolyozu kötüleştirir.
Sonuç
Sonuç olarak, skolyoz hastalarının yapmaması gereken ve omurga sağlığını korumak ve yaşam kalitesini artırmak için günlük yaşamlarında dikkat etmeleri gereken pek çok faktör bulunmaktadır.
Eğriliği artırabilecek egzersizlerden ve ağır yüklerden kaçınmak, doğru oturma ve yatma pozisyonlarını benimsemek, ergonomik mobilyalar kullanmak ve uygun ayakkabılar tercih etmek, skolyozun yönetiminde önemli rol oynamaktadır.
Dengeli bir diyet, uygun egzersizler ve doğru duruş alışkanlıkları, skolyozun ilerlemesini yavaşlatır ve yaşam kalitesini arttırır.
Ayrıca, kişiye özel tedavi planları ve egzersizler için uzman doktorlar ve fizyoterapistler ile düzenli iletişim halinde olmak gereklidir. Skolyozun ilerlemesini önlemek ve yaşam kalitesini iyileştirmek için düzenli kontroller, dikkatli beslenme ve gerekli durumlarda psikolojik destek de ihmal edilmemelidir.
Unutulmamalıdır ki, her bireyin durumu farklı olduğundan, kişiye özel yaklaşımlar ve tedavi yöntemleri en etkili sonuçları sağlayacaktır.
Makalemizin sonuna geldik. Dilerseniz https://www.rebodytr.com bağlantısından ana sayfaya dönüş sağlayabilirsiniz. Daha detaylı bilgi için iletişim kanallarımızdan bizimle irtibata geçmeyi ihmal etmeyiniz.
